9 Mayıs 2008 Cuma

KÖYDEKİ ARILIK ZİYARETİ

kurtköyde tarih yazan üçlü:)gezginci arıcılık yapan ilk kişiler.2003 senesinde ilk kez trakyaya ayçiçek balına arıları götürdük.köyde bayağı bir sükse yapmıştık tembelliğe alışık köylü gençleri bize imrenerek baktılar.ilk kez gittiğimiz için bize çok zor gelmişti trakyaya gitmek.şimdilerde sezon gelmesini iple çekiyoruz:)sahibini tanımayan hayvanla uğraşılırmı diyenler şimdilerde bir kaç arıda biz yapalım diyorlar.biz onlara yaz arıcıları diyoruz.yazın arı satın alıp kışın öldürüyorlar yazın herkes arıcı arıcıyı biz kışın göreceğiz diye takılıyoruz ve sonuç bizim dediğimize geliyor. kimsenin arısının ölmesini istemeyiz ama söz dinlemeyenlerin arıları ölüncede üzülmem.bizim anlattıklarımızı dediklerimizi yapmayınca kendi kendilerine iş yapmaya kalkanların sonu hüsranla sonuçlanıyor.



ÇARŞAMBA GÜNÜ köyümüzün en eski arıcısı olan arkadaşımız ve benim arıcılığa başlamama vesile olan arkadaşımızın arılığını ziyarete gittik.gittiğimizde arılıkta kat atma işleri ile meşkuldü


geçen sene bu arılıkta kıştan çıkmış 27 kovan vardı onlarda çoğu hastalıklı yavru çürüklüğü yapmış kolonilerdi.ilaç tedavileri ve yoğun ilgiden dolayı arılar sağlığına kavuştular ve geçen sene o 27 hastalıklı kovandan 22 teneke kestane balı üretti.hasattan sonrada arıları bölerek 27 arıyı şu anki sayıya 85 üzerine çıkardı demekki arı ilgi istiyor başka bişey değil.



şu anki durumdan baya memnun arkadaşımız.havalar bir türlü ısınmamasına rağmen yoğun besleme sonucu arılar bal akımı mevsimine yetişecek gibi.kestane ormanları hemen arılığın dibinde başlıyor kilometrelerce ileri sürüyor kestanenin de nektar vermesi havaların soğuk gitmesi sonucu baya bir ileri tarihe gidecek gibi


geçen yaz bal hasadından sonraki sonbahar beslemesinle beraber bu bahar beslemelerinde 1 ton üzerinde şeker tükettiğini söyleyen arkadaşımız halada kovanlar açlık tehlikesinde verdiğimiz o kadar şurup kovanda görünmüyor aşırı yavru var dışarıda gelen pek fazla bişey yok.belkide türkiyenin en zor yerinde arıcılık mücadelesi veriyoruz.bu yıl 19 şubatta başlayıp bu zamana kadar 2 günde bir hiç aksatmadan sürekli şurup verdiğim halde hala arılarımız internette gördüğümüz bazı arıcı arkadaşlarımızın arıları kadar güçlü değil.bizim kadarda şerbet verdiklerini hiç zannetmiyorum diye açıklamalarda bulunan arkadaşımız genede durumdan memnun olduğunu söyledi.

tek avantajının arılığın evinin yanında olması olduğunu söyleyen arkadaşımız bu sayede sürekli arılarla ilgilenebiliyorum uzak bir yerde olsaydı arılarım bu kadar iyi durumda olamazdı dedi.

kestanenin yazan tarihteki durumu tahminen 15/20 gün içinde çiçeklenemeye başlayacaklar bu ağaç en erken açan ağaç baya bir kademeli olarak açıyorlar

bu yakışıklıda köyümüzün emektarlarından biri.köyümüz orman köyü olduğu için halkın bir kısmı odunculuk ile uğraşırlar.odunları atlarla ormandan çıkarırlar.

1 yorum:

Taşkın ÖZŞAHİN dedi ki...

kovanlara maşallah diyeyim
kestanede püskül vermiş
başarılar